SORU: Bir kimsenin üzerinde Allah (c.c) için şer’î bir hak yoksa o kimsenin vasiyet etmesinin müstehap mıdır? Bir kimsenin üzerinde üzerinde zekât, oruç, hac ve namaz gibi şer’î bir hak bulunursa, bu durumda vasiyet etmesi vacip midir? Malın üçte birini vasiyet etmek sahih, üçte birinden fazlasını vasiyet etmek ise sahih değil midir? Vasiyetin rüknü “icap” ve “kabul” mudur? Vasiyet eden henüz hayattayken vasiyet için yapılan “kabul” veya “red”de itibar olunur mu?
CEVAP:
a) Bir kimsenin üzerinde Allah (c.c) için şer’î bir hak yoksa o kimsenin vasiyet etmesi müstehaptır… Eğer üzerinde zekât, oruç, hac ve namaz gibi şer’î bir hak bulunursa, bu takdirde vasiyet etmesi vacip olur…
b) Rasûlullah (s.a.v); “Malın üçte birinin vasiyet edilmesi çoktur” buyurmuştur. Malın üçte birinden fazlasını vasiyet etmek sahih değildir…
c) Vasiyetin rüknü; “vasiyet edenden” “icap”, “kendisine vasiyet olunandan” da “kabulün” bulunmasıdır… Vasiyette “icap”; “Şu malımın üçte birini falanca şahsa vasiyet ettim” veya “ “Benden sonra mirasımın üçte biri falan kimseye verilsin” gibi bir tabir olup, “kabul” ise; “Yapılan vasiyeti kabul ettim” demekten veya vasiyet eden öldükten sonra kendisine vasiyet olunanın vasiyet edilen şeyde kabulü gösterir bir tasarrufta bulunmasından ibarettir… Vasiyette “kabul”, vasiyet edenin ölümünden sonra muteber olur, vasiyet eden henüz hayattayken yapılan “kabul” veya “red”de itibar olunmaz… (Mültekâ/Mevkûfât)