SORU: Kadının kocasının rızası olmadan dışarı çıkması veya akrabasını ve ana-babasını ziyaret etmesi caiz midir?
CEVAP:
a) Kadın kocasından izinsiz dışarı çıkmamalıdır…
1- Deylemî’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte şöyle Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “İzinsiz evden çıkan kadına, kocası razı oluncaya kadar, güneşin ve ayın üzerine doğduğu her şey lanet eder…”
2- Taberânî’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kadınlar, zaruret olmadıkça sokağa çıkamazlar, çıkınca da yolda değil, ancak kenardan yürüyebilir…”
b) Kadın, kocasının izni olmadan yakınlarını ziyaret etmemelidir…
c) Şayet kadın, kocasının anne ve babasıyla birlikte kalıyorsa onlara kaşı son derece hürmetli olmalıdır. Kocasının nasıl kendi anne-babasına hürmet etmesini istiyor ve bundan memnun kalıyorsa, kocasının da aynı şeyi kendisinden beklediğini unutmamalıdır. Kadın, sıla-i rahmi kesmemeli, kocasının izni dâhilinde akrabalarına ihsan ve ikramda bulunup gönüllerini almalıdır. Zamanımızda aile geçimsizliklerinin birçoğunun temelinde bu yatar…
d) İbn-i Âbidîn’de zikredildiği hükme göre; kadının anne ve babası kendisini ziyarete gelebiliyorlarsa, koca, karısını onlara göndermeyebilir. Ancak onların gelip kendi evinde kızlarını haftada bir ziyaret etmelerine mani olamaz. Anne-baba dışındaki mahremlerde bu süre 1 yıl olarak belirlenmiştir…
İbn-i Batta’nın Ahkâm-ı Nisâ’da Enes (r.a)’tan rivayet ettiğine göre: “Bir adam yolculuğa çıktı ve karısının da evden çıkmasını yasakladı. Arkasından karısının babası hastalandı. O da onu ziyaret için Rasûlullah (s.a.v)’den izin istedi. Rasûlullah (s.a.v) ona; “Allah’tan kork, kocana muhalefet etme!” buyurdu. Derken babası öldü. Kadın babasının cenazesinde bulunmak için izin istedi. (Rasûlullah (s.a.v)’den); “Allah’tan kork, kocana muhalefet etme!” cevabını aldı. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak, onu kocasına itaatinden dolayı affettiğini Rasûlü’ne vahyetti…”
e) Kadın izin hususunda diretip kocasının izin vermediği yere gitmekte ısrar ederse gittiği yerden evine dönünceye kadar üzerine meleklerin ve Cenâb-ı Hakk’ın lanetinin yağdığını aklından çıkarmamalıdır…