İstemeden veya isteyerek kusarsa oruç bozulur mu?

SORU: Şayet (oruçlu kimse) elinde olmayarak istemeden kusarsa veya isteyerek (kasten) kusarsa oruç bozulur mu?

CEVAP:

Şayet elinde olmaksızın kusmuğu gelir (de kusarsa), oruç bozulmaz. Eğer ağzının dolusu isteyerek kasten kusarsa, üzerine kaza gerekir. el-Kudûrî böyle zikretmiştir.

İbnü’l-Hümâm “Fethu’l-Kadîr”’de şöyle demiştir: Bunun özeti (şudur);

1- Ya elinde olmaksızın kusmuğu gelir (kusar)

2- Ya da isteyerek kasten kusar

a) Bunlardan her biri de, ya ağız dolusudur ya da değildir

b) (Keza bunların) hepsi de ya (ağızdan) dışarı çıkar, ya kendiliğinden geri döner (istemeden yutulur) ya da (kendisi) geri döndürür (isteyerek yutar).

 

A- (Şayet istemeden kusarsa…)

1- Şayet elinde olmaksızın (kusar, kusmuk da dışarı) çıkarsa, (kusmuk) az olsun çok olsun (orucu) bozulmaz. Rivayet ettiklerimizin mutlak oluşu (bunun delilidir).

2- Şayet (elinde olmaksızın kusar, kusmuk da) kendiliğinden geri dönerse ve (bu durum, kişinin) oruçlu olduğu hatırında olduğu/bildiği haldeyse (bakılır); eğer ağız dolusu ise,

Ebû Yusuf’a göre orucu bozulur, çünkü o şer’an dışarı çıkmıştır (öyle) ki onunla taharet/abdest de bozulmuştur ve geri girmiştir.

Muhammed’e göre ise, (oruç) bozulmaz. Sahih olan da budur. Çünkü iftarın/orucun bozulmasının sureti bulunmamıştır ki o da yutmaktır, (keza iftarın/orucun bozulmasının) manası da (bulunmamıştır) zira onunla gıdalanma/beslenme hâsıl olmaz.

Ebû Yusuf’un, (kusmuğun) kendiliğinden geri dönmesi ve (kusmuğu kişinin) fiili ile geri döndürmesindeki kaidesi/usulü; “dışarı çıkmanın” itibara alınmasıdır ki o da, “ağız dolusu olmasıdır.”

Muhammed’in buradaki kaidesi/usulü ise; ister az olsun ister çok olsun “(kusmuğu) geri döndürmektir (yani geri döndürüp yutmanın kişinin fiili/sun’u ile olmasıdır).”

3- Şayet (elinde olmaksızın kusar, ağız dolusu olur ve bunu da isteyerek) geri döndürürse, ittifakla (orucu) bozulur. (Bu durumda orucun bozulması), Ebû Yusuf’a göre; şer’an dışarı çıkmanın tahakkuk edip gerçekleşmesinden sonra (kusmuğun tekrar geri) girmesi (yutulmasından) dolayıdır. Muhammed’e göre ise; fiilden (yani kişinin fiili/sun’u ile olduğundan) dolayıdır.

4- Şayet (elinde olmaksızın kusar ve bu da) ağız dolusundan az ise ve (kendiliğinden) geri dönerse, ittifakla (orucu) bozulmaz.

5- Şayet (elinde olmaksızın kusar, ağız dolusundan az olur ve) kendisi geri döndürürse (yutarsa), Ebû Yusuf (rh.a)’e göre bozulmaz. Muhtar olan da budur. Zira şer’an dışarı çıkma mevcut değildir. Muhammed’e göre ise bozulur, zira fiil vardır (yani kişinin fiili/sun’u mevcuttur).

 

B- (Şayet isteyerek kusarsa…)

1- Şayet isteyerek kasten kusar ve (kusmuk da) dışarı çıkarsa; eğer ağız dolusu ise, icmâ ile orucu bozulur. Rivayet ettiklerimiz (bunun delilidir). Burada kusmuğun (kendiliğinden) dönmesi veya (kişinin fiiliyle) geri çevrilmesi (olmak üzere) fer’î mesele yapmak doğru değildir (yani bu iki durum üzere furûatlandırma yapmaya gerek yoktur). Çünkü o kimse bunlardan önce mücerret kusmukla orucunu bozmuştur (yani bu kişinin zaten orucu bozulmuş olduğundan kendiliğinden geri dönmesi veya kişinin fiiliyle geri çevrilmesi meselelerini zikretmeye böyle bir furûatlandırmaya gitmeye hacet yoktur).

2- Şayet (isteyerek kasten kusar ve kusmuk da) ağzının dolusundan az ise, Muhammed’e göre orucu bozulur. Rivayet ettiklerimizin mutlak oluşu (bunun delilidir). (Muhammed’e göre) keza bunda da fer’î mesele yapmak doğru olmaz (yani kusmuğun kendiliğinden geri dönmesi veya kişinin fiiliyle geri çevrilmesi diye mesele furûatlandırılmaz). Ebû Yusuf’a göre ise bozulmaz. Bazılarının yanında muhtar olan budur. Lakin zahiru’r-rivayet, Muhammed’in kavli (üzeredir). (Bunu) el-Kâfî zikretmiştir.

3- Sonra şayet (isteyerek kasten kusar, ağız dolusundan az olur ve) kendiliğinden geri dönerse, Ebû Yusuf’a göre orucu bozulmaz, zira dışarı çıkma bulunmadığından geri girme tahakkuk etmez.

4- Şayet (isteyerek kasten kusar, ağız dolusundan az olur ve kendisi) geri döndürürse, onda bu hususta (Ebû Yusuf ve Muhammed’den olmak üzere) iki rivayet vardır. Bir rivayete göre orucu bozulmaz, (zira) dışarı çıkma mevcut değildir. Bir rivayete göre ise orucu bozulur, (zira) fiil çoktur/sun’ galebe çalmıştır (yani kişi kusmuğu kendi fiiliyle geri döndürmüştür). (Buradaki kusmuğun) azının da orucu bozduğu hususunda, “(Züfer’in; kusmuğun) azıyla taharetin bozulduğu kaidesi/usulüne binaen” Züfer de Muhammed ile beraberdir/aynı görüştedir.