Hadislerle Hz. Fâtıma’ın fazileti… Hadis -10-

 

عَنْ ثَوْبَانَ مَوْلٰى رَسُولِ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: كَانَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا سَافَرَ كَانَ اٰخِرَ عَهْدِهِ بِإِنْسَانٍ مِنْ أَهْلِهِ فَاطِمَةُ ، وَأَوَّلُ مَا -أَوْ مَنْ– يَدْخُلُ عَلَيْهَا إِذَا قَدِمَ فَاطِمَةُ. فَقَدِمَ مِنْ غَزَاةٍ لَهُ وَقَدْ عَلَّقَتْ مِسْحًا أَوْ سِتْرًا عَلٰى بَابِهَا وَحَلَّتِ الْحَسَنَ وَالْحُسَيْنَ قُلْبَيْنِ مِنْ فِضَّةٍ، فَقَدِمَ فَلَمْ يَدْخُلْ! فَظَنَّتْ أَنَّهُ إِنَّمَا مَنَعَهُ أَنْ يَدْخُلَ مَا رَأَى. فَهَتَكَتِ السِّتْرَ وَفَكَّتِ الْقُلْبَيْنِ عَنِ الصَّبِيَّيْنِ وَقَطَعَتْهُ مِنْهُمَا ، فَانْطَلَقَا إِلٰى رَسُولِ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُمَا يَبْكِيَانِ ، فَأَخَذَهُ مِنْهُمَا وَقَالَ: يَا ثَوْبَانُ اذْهَبْ بِهٰذَا إِلٰى اٰلِ فُلَانٍ  –قال: أَهْلِ بَيْتٍ بِالْمَدِينَةِ  – إِنَّ هٰؤُلَاءِ أَهْلُ بَيْتِي أَكْرَهُ أَنْ يَأْكُلُوا طَيِّبَاتِهِمْ فِي حَيَاتِهِمِ الدُّنْيَا, يَا ثَوْبَانُ اشْتَرِ لِفَاطِمَةَ قِلَادَةً مِنْ عَصْبٍ وَسِوَارَيْنِ مِنْ عَاجٍ

10.HADİS

Rasûlullah (s.a.v.)’in azatlısı Sevbân (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) sefere çıkacağı zaman (veda etmek üzere) ailesinden en son  görüştüğü kimse Fâtımâ idi ve döndüğü zaman da ilk ziyaret ettiği kimse Fâtımâ idi. (Rasûlullah yine) bir gazvesinden döndü. (Fâtıma da evinin) kapısının üzerine (ziynet için veya üzerinde resimler olan) kıldan mamul bir çul -veya perde- asmış, Hasan ve Hüseyin’e de gümüşten iki bilezik (takıp) ziynetlendirmişti. (Fakat bu defa Rasûlullah seferden) döndü ama (Fâtımâ’nın evine) girmedi. (Fâtımâ, onu) girmekten menedenin gördüğü şeyler olduğunu anladı ve perdeyi yırttı, çocuklardan iki bileziği çıkarıp her birini ikisi arasında bölüştürüp (ellerine verdi). Bunun üzerine Hasan ve Hüseyin ağlayarak Rasûlullah (s.a.v.)’e geldiler. (Rasûlullah) bileziği onların (elinden) aldı ve (Sevban’a verip): “Yâ Sevbân, şunu falan aileye -(Ravî) dedi ki; Medine’de bir aile- götür. Şüphesiz bunlar (Ha­san, Hüseyin ve Ebeveynleri) benim Ehl-i Beytimdir. Onların, dünya hayatlarında güzel nimetle­rini yeyip (bitirmelerini) hoş görmüyorum. Yâ Sevban, Fâtıma için aşık kemiği (veya deniz aygırı dişinden) bir gerdanlık ve fil dişinden (ya da deniz kaplumbağası kemiğinden) iki bilezik satın al” buyurdu… (Ebû Dâvûd, Teraccul)