قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: وَاٰلُ عِمْرَانَ الْمُؤْمِنُونَ مِنْ اٰلِ إِبْرَاهِيمَ وَاٰلِ عِمْرَانَ وَاٰلِ يَاسِينَ وَاٰلِ مُحَمَّدٍ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: “إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِإِبْرَاهِيمَ لَلَّذِينَ اتَّبَعُوهُ” (آلُ عِمْرَانَ، ٣/٦٨) وَهُمُ الْمُؤْمِنُونَ
78.HADİS
(Âl-i İmrân 33-34. âyetlerin[1] tefsiri hakkında) İbn-i Abbâs (r.anhümâ) şöyle demiştir: Âl-i İmrân(dan murad); Âl-i İbrahim, Âl-i İmrân, Âl-i Yâsîn ve Âl-i Muhammed’den iman edenlerdir. (Allah): “Muhakkak İbrahim’e insanların en yakını, ona tâbi olanlardır…” (Âl-i İmrân, 3/68) buyuruyor. Onlar da mü’minlerdir… (Buhârî, Ehâdîsü’l-Enbiyâ)
[1] “Şüphesiz ki Allah, Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmrân ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir…”