عَنْ أَبِي مَسْعُودٍۨ الْأَنْصَارِيِّ قَالَ: أَتَانَا رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ فِي مَجْلِسِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ فَقَالَ لَهُ بَشِيرُ بْنُ سَعْدٍ: أَمَرَنَا اللّٰهُ تَعَالٰي أَنْ نُصَلِّىَ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ فَكَيْفَ نُصَلِّى عَلَيْكَ؟ قَالَ: فَسَكَتَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتّٰى تَمَنَّيْنَا أَنَّهُ لَمْ يَسْأَلْهُ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قُولُوا؛ اللّٰهمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى اٰلِ إِبْرَاهِيمَ، وَبَارِكْ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى اٰلِ إِبْرَاهِيمَ فِي الْعَالَمِينَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ، وَالسَّلَامُ كَمَا قَدْ عَلِمْتُمْ
76.HADİS
Ebû Mes’ûd el-Ensârî (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Biz Sa’d b. Ubâde’nin meclisinde iken Rasûlullah (s.a.v.) yanımıza geldi. Beşîr b. Sa’d kendisine: “Allah Teâlâ, sana salavât getirmemizi emretti yâ Rasûlallah! (Acaba) sana nasıl salâvât getireceğiz?” dedi. Rasûlullah (s.a.v) sükût etti. O kadar ki, keşke sormamış olsaydı, (diye) temenni ettik. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “’Allah’ım! Âlemlerde İbrahim’in âline salât eylediğin gibi Muhammed’e ve Muhammed’in âline de salât eyle! Ve âlemlerde İbrahim’in âlini mübarek kıldığın gibi Muhammed’i ve Muhammed’in âlini de mübarek kıl! Muhakkak sen, hamde lâyıksın, şeref ve kerem sahibisin’ deyin. Selâm da bildiğiniz gibidir…” (Müslim, Salât)
