عَنْ زَيدِ بْنِ أَرْقَمَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُمَا قَالَا: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنِّى تَارِكٌ فِيكُمْ مَا إِنْ تَمَسَّكْتُمْ بِهِ لَنْ تَضِلُّوا بَعْدِى: أَحَدُهُمَا أَعْظَمُ مِنَ الْأٰخَرِ، كِتَابُ اللّٰهِ حَبْلٌ مَمْدُودٌ مِنَ السَّمَاءِ إِلَى الْأَرْضِ، وَعِتْرَتِى أَهْلُ بَيْتِى وَلَنْ يَتَفَرَّقَا حَتّٰى يَرِدَا عَلَىَّ الْحَوْضَ فَانْظُرُوا كَيْفَ تَخْلُفُونِى فِيهِمَا
63.HADİS
Zeyd b. Erkam (r.anhümâ)’dan rivayet edildiğine göre o ikisi şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Muhakkak ben, içinizde (iki) şey bırakıyorum ki, ona (sımsıkı) sarıldığınız takdirde benden sonra asla dalalete düşmezsiniz. Bunlardan biri diğerinden daha yücedir. Allah’ın Kitabı (ki o), semadan arza uzatılan bir ip (misali)dir. Ve itratım (yani) ehl-i beytim. Muhakkak (bu) ikisi, (Kevser) Havuzu’nun başında bana varıncaya kadar birbirinden ayrılmayacaktır. (Öyleyse) o ikisi hakkında, (ardımdan) bana nasıl bir halef olacağınıza bakın…” (Tirmizî, Menâkıb)