اَلْحَدِيثُ الثَّانِي وَالْخَمْسُونَ
أَخْرَجَ أَبُو نُعَيْمٍ فِى الْحِلْيَةِ عَنْ عُثْمَانِ بْنِ عَفَّانٍ رَضِيَ اللّٰهُ تَعَالٰى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَوْلٰى رَجُلًا مِنْ بَنِى عَبْدِ الْمُطَّلِبِ مَعْرُوفًا فِى الدُّنْيَا فَلَمْ يَقْدِرِ الْمُطَّلِبِىُّ عَلٰى مُكَافَأَتِهِ فَأَنَا۬ أُكَافِئُهُ عَنْهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
52.HADİS
(Ebû Nuaym Hilye’de tahriç etti…)
Osman b. Affân (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim Abdulmuttalipoğullarından bir kimseye dünyada bir iyilik yapar da, (Abdul)muttalip(oğulların)dan bu kimse de (kendisine yapılan iyiliğe) karşılık vermeye gücü yetmezse, kıyamet günü (Abdulmuttalipoğlu’ndan) yana ona karşılığını ben veririm…”