SORU: Dört mezhep hangileridir? Bir yolu/mezhebi Ehlisünnet dairesinden çıkaran nedir? Bir yolun/akımın Ehlisünnet olup olmadığını nasıl nereden anlarız?
CEVAP:
Dört mezhep olan Hanefi-Şafii-Maliki-Hanbeli mezhepleri, Ehlisünnet dairesindeki hak mezheplerdir ve “amelî” mezheplerdir. Sapık olan mezhepleri sapıklığa sürükleyen itikattır ve dolayısıyla dalalette olan bu mezhepler “itikâdî” mezheplerdir…
Dört Mezhebin dışında yeni bir kavil icat etmek caiz değildir…
Bir mezhebi, bir yolu, Ehlisünnet dairesinden çıkaran itikattır. Vehhâbîlik, Şiilik, Mutezile, Kaderiyye, Mürcie, Batınilik, Zahirilik ve zamanımızdaki muasır diğer batıl mezhepler Ehlisünnet dışı mezheplerdir. Batıl mezhepleri Ehlisünnetten ayıran itikâdî inanışlardır. Şunu hemen belirtelim ki, bir kimsenin veya yolun, Ehlisünnet dairesinde olup olmadığına karar vermek, ilkönce Ehlisünnet itikadını bilmek, sonra bu kişi veya yola ait itikadı araştırmak, daha sonra da bu kişi veya yola ait itikadı Ehlisünnet itikadı ile karşılaştırmak ve elde edilen sonuca göre de bu kişi veya yolun Ehlisünnetin dışında olup olmadığının ortaya çıkmasıyla olur…
İslam’da, hak olsun batıl olsun mezheplerin hepsi de Kur’ân ve Sünnete dayandığını söyler ve delillerini/mesnetlerini Kur’ân ve Sünnetten getirirler. Sorun ise bunların anlaşılması ve yaşantıya dökülmesindedir. Zira bu meselede asıl olan, Kur’ân’ı Cenâb-ı Hakkın indiriş gayesindeki muradı, Hadis-i Şerifleri ise Rasûlullah’tan sadır olur iken ki muradı/gönlü üzere anlamaya çalışmak/gayret etmektir…
Batıl mezhepler de Hak mezhepler gibi, “Kur’ân ve Sünnete dönüş” gibi her Müslümanın arzuladığı bir şeyi söyleyerek insanları kendilerine çağırmışlardır. Ancak bu işin hakikati ve iç yüzü böyle değildir…
İslam’da ortaya çıkan sapkın/dâlle fırkaların ekseri galibiyeti gayr-i Müslimler ve hassaten Yahudiler tarafından çıkarılmıştır. Mesela, Vehhâbîlik, İngilizler tarafından tezgâhlanmış olup, bir tasavvuf devleti olan Osmanlıya karşı, Osmanlının temelini oluşturan tasavvufun zıddı olan donanımlarla donatılmış ve bu oyunda oynayacak uygun figürler bulunarak piyasaya sürülmüştür. Haçlı seferleri ile dışarıdan yıkılamayan Ümmeti, içeriden fitne ve birbirine düşürme yoluyla yıkma yolu denenmiş ve başarılı da olunmuştur…