Birbirini tanımayan dünyanın değişik bölgelerinden 7 Âlimin Mehdi (a.s)’ı tespit edip ortaya çıkmaya zorlayıp O’na Biat etmeleri, Mehdi (a.s)’ın Ebdâl, Asâib ve Nücebâ’dan oluşan 313 Kişiyle birlikte Rükün ile Makam arasında yatsı namazında Rasûlullah (s.a.v)’in Sancağı, Gömleği ve Kılıcıyla Mekke’de ortaya çıkması ve ilk Hutbesi nasıl olacaktır?

SORU: Birbirini tanımayan dünyanın değişik bölgelerinden 7 Âlimin Mehdi (a.s)’ı tespit edip ortaya çıkmaya zorlayıp O’na Biat etmeleri nasıl olacaktır? Mehdi (a.s)’ın Ebdâl, Asâib ve Nücebâ’dan oluşan 313 Kişiyle birlikte Rükün ile Makam arasında yatsı namazında Rasûlullah (s.a.v)’in Sancağı, Gömleği ve Kılıcıyla Mekke’de ortaya çıkması ve ilk Hutbesi nasıl olacaktır? Medine Emirinin Mehdi (a.s)’a saldırması nasıl olacaktır?

CEVAP:

(Dünyanın) çeşitli bölgelerinden olan yedi âlim, her birine üç yüz on küsur kişi biat etmiş oldukları halde, buluşmak için aralarında bir anlaşma olmadan Mekke’de bir araya gelirler ve birbirlerine; “Sizi buraya ne getirdi (niçin geldiniz)?” derler. (Onlar); “Eliyle fitnelerin sakinleşeceği/son bulacağı, kendisiyle Kostantiniyye’nin fetholunacağı kişiyi aramak için geldik. Onu; ismiyle, babasının ismiyle ve annesinin ismiyle bildik/tanıdık” derler…

Araştırmalarıma ve incelemelerime rağmen Mehdi’nin annesinin ismine rastlayamadım. Herhalde bu âlimler Mehdi’nin annesinin ismini nakil yoluyla değil de keşif yoluyla biliyor (olacaklardır)…

Böylece bu yedi âlim (Mehdi’yi arayıp bulmak) üzere anlaşırlar ve O’nu Mekke’de aramaya koyulurlar. (Mehdi’yi bulup); “Sen falan oğlu falansın?” derler, O da; “Hayır, ben Ensar’dan birisiyim” diye cevap verir ve yakasını onlardan kurtarır. Bunun üzerine bu hususta bilirkişi olan ve Mehdi’yi tanıyan kişilere (Mehdi’nin) sıfatlarını anlatırlar, onlar da; “Sizin aradığınız bu kişi Medine’ye gitmiştir” derler. Bunun üzerine Mehdi’yi Medine’de aramaya koyulurlar. Ancak Mehdi (tekrar) Mekke’ye döner. Bu durum üç defa tekrar eder. (Hal böyleyken) Medine Emiri de insanların Mehdi’yi aradıklarını işitince, Mekke’deki Hâşimîleri aramak/elde etmek üzere hemen bir ordu/birlik hazırlar (gönderir). Bu yedi (âlim) üçüncü defada Rükün ile Makam (Hacerü’l-Esved ile Makam-ı İbrahim) arasında Mehdi (a.s)’a isabet ederler/bulurlar ve “Biat etmek için elini uzatmazsan günahımız senin üstüne, kanlarımız da senin boynuna olsun! İşte başlarında “Hazm”’den birisinin bulunduğu Süfyani’nin askerleri bizim peşimize düştü” derler. Eğer dediklerini yapmazsa (yani kendisine biat edilmesini kabul etmezse, Mehdi’yi) ölümle tehdit ederler. Bunun üzerine Mehdi (a.s) Rükün ile Makam (Hacerü’l-Esved ile Makam-ı İbrahim) arasında oturur, elini uzatır ve (kendisine) biat edilir, yatsı namazında Rasûlullah (s.a.v)’in sancağı, Rasûlullah (s.a.v)’in gömleği, Rasûlullah (s.a.v)’in kılıcı ile zuhur eder/ortaya çıkar (Mehdi olduğunu ilan eder). Yatsı namazını kılınca Makam-ı İbrahim’e gelir ve iki rekât namaz kılar, minbere çıkar ve en yüksek sesiyle nida ederek: “Ey insanlar! Size Allah’ı ve Allah’ın huzurundaki halinizi hatırlatırım” der ve uzunca bir hutbe verir. (Bu uzun hutbede) insanları sünnetleri ihya etmeye ve bidatleri öldürmeye rağbet ettirir ve Bedir Ehlinin ve nehri geçtiklerinde Tâlût’un ashabının sayısı olan, Şam Ebdâllarından Irak Asâibinden ve Mısır Nücebâsından oluşan geceleri ruhban (âbid) olan gündüzleri ise aslan kesilen 313 erkekle birlikte zuhur eder/ortaya çıkar (Mehdi olduğunu ilan eder). (Bu 313 kişi aralarında toplanmak için bir randevulaşma olmadan), sonbahar bulutları gibi dağınık (yerlerde) iken birbirinden habersiz (orada) toplanırlar. Hal böyleyken Medine Emirinin ordusu onlara ulaşır, (Mehdi ve beraberinde 313 kişi) o orduyla savaşırlar ve onları hezimete uğratırlar, onların peşine düşerler ta ki Medine’ye girerler ve Medine’yi onların ellerinden kurtarırlar… (Bunları Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)

(Bu yedi Âlimin) Medine’ye iki veya üç defa gelip-gitmeleri, biatın Aşure günü olmasıyla çelişmez. Süreç, Hac Menasiklerinin bitiminden Aşure gecesine kadar devam etmekte olup yaklaşık 20 veya 25 gün sürecektir. Harameyn yani Mekke ile Medine arasındaki mesafe, normal bir seyirle/yürüyüşle 10 konak veya daha fazladır tabi (yol mesafesiyle birlikte) her defasında hem Mekke’de hem de Medine’de Mehdi (a.s)’ı aramak (için harcanan vakit de vardır). (Bu 20-25 günde Medine’ye 2-3 defa gidip gelmeleri) mümkündür zira binekler üzerinde (bu mesafeyi) beş günde alabilirler. Keza, 25 günde (Medine’ye 2-3 defa gidip gelmeleri) mümkündür zira bu kişilerin hepsi Veli (Allah dostu) kimselerdir dolayısıyla yeryüzü onlar için dürülmüş olabilir veya (bu Veliler) Ashabu’l-Hatve (yani Tayyi Mekân) olabilirler. En doğrusunu Allah bilir... (Bu kitabın kaleme alındığı yani müellif Berzencî zamanında arabalar, otobüsler, trenler ve uçaklar olmadığından Mehdi (a.s)’ı arama süresiyle birlikte böyle uzun bir mesafenin 20-25 günde nasıl 2-3 defa katedilebileceğini açıklamak zorunda kalmıştır, zira o zamanda Mehdi (a.s)’ı arama süresiyle birlikte bu mesafeyi bu sürede 2-3 defa katetmek mümkün değildir. Ancak zamanımızdaki bineklerle bunun çok kolay olduğu ortadadır…)

(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)