SORU: Bir kimse geçmişteki herhangi bir seneye veya senelere ait zekâtını verip vermediğinde şüphe ederse nasıl davranır?
CEVAP:
Bir kimse zekâtını verip vermediğinde şüphe ederse, şüpheye düştüğü o zekâtı vermesi vacip olur. Çünkü zekâtın vakti bütün ömürdür. Zekâtını verip vermediğinde şüphe eden kimse, tıpkı vakti içerisinde yani vakit henüz çıkmadan o vaktin namazını kılıp kılmadığında şüphe eden kimse gibidir. Vakti içerisinde o vaktin namazını kılıp kılmadığında şüphe eden kimsenin, namazı tekrar kılması gerektiği gibi, zekâtını verip vermediğinde şüpheye düşen kimse de, zekâtın vakti bütün ömür olduğundan dolayı zekâtı tekrar verir…
Şayet bir kimse zekâtını parça parça veriyorsa ve zekâtının tamamını verip vermediğinde de şüpheye düşmüş ise, bu kimse, verdiği zekâtın miktarını araştırır. Tıpkı namazda kaç rekât kıldığından şüpheye düşen kişinin kaç rekât kıldığını araştırdığı gibi. Zann-ı galibinde hâsıl olan (yani ödediğine kanaat getirdiği) miktarı zekâtından düşer ve geriye kalan miktarı öder. Zann-ı galibinde hiçbir şey hâsıl olmaz (yani hiçbir şeye kanaat getirmezse), zekâtın hepsini öder… (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)