Akşam namazının farzından önce nafile namaz kılınır mı?

SORU: Akşam namazının farzından önce nafile namaz kılınır mı?

CEVAP:

Güneş battıktan sonra yani akşam namazının vakti girdikten (akşam ezanı okunduktan) sonra nafile namaz kılınmaz. Bilakis akşam namazını (kılmak için) acele davranır… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)

Buhârî, “teheccüd kitabı”’nda, “akşam (namazının farzından) önce namaz bab”’ı diye bir bab ayırarak (orada şöyle) rivayet etmiştir:  Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Akşam namazından önce iki rekât (nafile namaz) kılın.” (Bunu) üç defa tekrarlamış, üçüncüsünde ise; insanların (bu namazı) sünnet (yani devam edilmesi lazım bir ibadet) edinmelerinden sakınarak; “(Bu namaz) isteyen içindir (dileyen kılsın)” buyurmuştur. (Bu rivayet), hem akşam (namazından) önce nafile (namaz kılmanın) meşru olduğu (hususunda) ve hem de (bu nafile namazın) bir sünnet-i müekkede olmadığı (hususunda) açık (bir) hadistir…

“İbn-i Kudâme, el-Muğnî” (isimli eserinde) şöyle demiştir: Amed (b. Hanbel)’in zahir kelam’ına göre, bu iki rekât (nafile namazı kılmak) caizdir, lakin sünnet değildir…

İnsanları bu bab’ta iki gurup olarak görürüz:

1- (Birinci) gurup; (Bu guruptaki insanlar, akşam namazından önce ki bu nafile namazı) hiçbir zaman terk etmeksizin kılıyorlar. (Bu nafile namazı) kılmayana ise, göz ucuyla hasmane bakışla bakıyorlar ve neredeyse ona saldıracak oluyorlar. Bu ise aşırılık ve haddi aşmaktır. Bu tutumları gösteriyor ki, bu iki rekât (nafile namaz) onların yanında terk edilmeyen (sünnet-i) müekkedelerdendir. Bu ise (Nebî s.a.v)’in: İnsanların (bu namazı) sünnet (yani devam edilmesi lazım bir ibadet) edinmelerinden sakınarak “(Bu namaz) isteyen içindir (dileyen kılsın)” sözünün hilafınadır…

2- (İkinci) gurup; (Bu gurup ise), akşam (namazından) önce nafile (namaz kılmanın) şiddetle yasak olduğuna inanıyor. (Akşam namazından önce) imamı beklerken yeterli vakit olmasına rağmen kesinlikle (bu nafile namazı) kılmıyorlar. Hassaten “Harameyn-i’ş-Şerîfeyn” (Kâbe ve Ravza)’da imamlar namazgâha ezandan sonra biraz gecikmeli olarak geliyorlar, öyle ki, orada hazır bulunan (cemaatten) bir kimse iki rekât (nafile namaz kılmak) istese kılabilecek (vakit bulunmaktadır)…

O halde (akşam namazından önce kılınan bu iki rekât nafile namazı) bazen kılıp bazen de terk etmekte hangi zorluk (ve engel) vardır?!

Bazı Hanefi kitaplarında zikredilen; “akşam (namazından) önce nafile (namaz kılmak) mekruhtur” (kavli), “şayet (bu) iki rekât (nafile namazı) uzatmaları (sebebiyle) ezan ve kamet arasında ki ara’lıkta uzuyor” olduğu hale hamledilir. Lakin (ezan ile kamet arasında ki) ara kısa ise ve (cemaat)’de bu kısa (vakitte hemen) hızlı bir şekilde (bu iki rekât nafile namazı) kılarlarsa kerahiyyet (ortadan kalkar)…

“eş-Şâmî”’nin Reddü’l Muhtâr”’da söylediği, “el-Fetih”’de ifade ettiği, “el-Hılye” ve “el-Bahr”’da da açıkladığı (üzere şöyle demiştir): “ (Akşam namazından önce kılınan) iki rekât namaza (başlar ve bu namazı) hafif tutar, hafifliğin üzerine de çıkmazsa, o takdirde (bu iki rekât namazı kılmak) mübah olur…”

Ben (yani müellif) derim ki: Sahih-i Buhârî’de bunun açıkça söylemi “ezan kitabı”’nda, “ezan ile kamet arasında ne kadar süre olmalı babı”’nda gelmiştir. Osman b. Cebele ile Ebû Dâvûd, Şu’be’nin şöyle dediğini nakletmişlerdir: “(Ezan ile kamet) arasında ancak az bir zaman olurdu.” (Akşam namazını) çok geciktirmek ve akşam namazını kılmada acele etmeye engel teşkil edecek şekilde (akşam namazından önce kılınan nafile) iki rekât namazı uzatmak mekruhtur. Nasıl (mekruh) olmasın ki?! (Çünkü) Buhârî Râfi’ b. Hadîc’ten rivayetle şöyle demiştir: “Biz Nebî (s.a.v) birlikte akşam namazını kılardık da birimiz namazdan çıktıktan sonra (attığı) okunun nereye düştüğünü görecek kadar, gün aydınlık olurdu…”