Şahitliğin sahih olabilmesi için “şahitlik yapacak kişinin şahitlik edeceği hadiseyi gözüyle görmüş olması” şart mıdır? Zan ve tahmin yoluyla şahitlik yapılması caiz midir?

SORU: Şahitliğin sahih olabilmesi için “şahitlik yapacak kişinin şahitlik edeceği hadiseyi gözüyle görmüş olması” şart mıdır? Zan ve tahmin yoluyla şahitlik yapılması caiz midir?

CEVAP:

a) Şahitliğin sahih olabilmesinin şartı, şahitlik yapacak kişinin şahitlik edeceği şeyi gözüyle görmüş olmasıdır. Zan ve tahmin yoluyla şahitlik yapılamaz. Zira Rasûlullah (s.a.v); “Bir hadiseyi güneş gibi gördüğün zaman şahitlik yap, aksi takdirde şahitlik yapma” buyurmuştur.

b) Bir kimsenin gözüyle görmediği bir hadiseye şahitlik yapması caiz değildir. Ancak kendisine itimat edilen iki adâletli erkek veya bir adâletli erkek ile iki adâletli kadın kendisine haber verdiklerinde, örneğin nesep hususunda “Şu kimse falan şahsın oğludur”, ölüm hususunda “Falan kimse ölmüştür”, nikâh hususunda “Falanca kadın falanca erkekle evlenip ona cinsî yakınlıkta bulundu”, kâdının/hâkimin tayini hususunda “Falanca kimse devlet başkanı tarafından kâdılığa/hâkimliğe tayin edilmiştir”, asıl vakıfta “Falan kimse bu evi falan camiye vakfetmiştir” gibi bu şeylerin sabit olması hususunda başkasından işitmek yoluyla yapılan şahitlik yeterli olup, bu hususları yakînen görmeye ihtiyaç yoktur…

c) Bir kimse, bir evde bir erkekle bir kadının ikamet ettiklerini ve aralarında evli olanların arasında geçen hallerin geçtiğini görse, bu kimse, o kadının o erkeğin karısı olduğuna şahitlik yapabilir…

Keza bir kimse bir kişinin elinde insandan başka bir mal görse, elinde mal bulunan şahsın o malda, malik olanların mülklerinde tasarruf ettikleri gibi tasarruf ettiğini görüp o malın o şahsa ait olduğuna kanaat getirse, o malın o şahsın olduğuna dair şahitlik yapması caizdir… (Mültekâ/Mevkûfât)