SORU: Tanıdığı, akrabası, arkadaşı vs. hakkında kendisine dedikodu ulaşan kimse ne yapmalıdır?
CEVAP:
1- Kendisine dedikodu ulaşan kimse bu sözleri tasdik etmemelidir…
2- Hakkında konuşulan kişinin, söylendiği şekilde olduğu zannına kapılmamalıdır…
3- Söylenilen sözleri araştırıp tahkike/doğru olup olmadığını tespite kalkışmamalıdır…
4- Laf taşıyan kişiyi yüzüne karşı ayıplamalı, bir daha yapmaması için nasihat etmelidir…
5- Laf taşıyan kişi nasihat edilmesine rağmen o huyundan vazgeçmiyorsa yüzüne karşı sert bir dille eleştirip ağır bir şekilde ikaz edilmelidir…
6- Laf taşıyan kişinin bu hasletini başkalarına aktarmamalıdır ki, yoksa kendisi de nemmamlık yapmış olur…
7- Eğer gıybet kendisinin yanında yapılıyorsa, arkadaşını müdafaa etmeli, gücü yetiyorsa gıybet edeni güzellikle susturmalı veya kalkıp gitmelidir…
Bu hususta meseleyi özetleyecek güzel bir misal:
Halife Ömer b. Abdülaziz’e bir adam gelerek; “Senin hakkında falanca şöyle dedi” der. Halife de; “İstersen bunu tahkik edelim, eğer yalancı çıkarsan ‘Bir fasık size haber getirince araştırın’ (Hucurât, 49/6) âyetinin hükmüne girersin… Şayet haklı çıkarsan da ‘Dili ile iğneleyen, koğuculuk eden (söz taşıyan)…’ (Kalem, 68/11) âyetinin hükmüne girersin ki, her iki hâlde de mes’ulsün. İstersen senin için üçüncü bir şıkkı tercih edelim, seni affedelim de bu iş böyle kalsın” der. Adam; “Af diliyorum, bir daha böyle bir işe girişmeyeceğim” der…
İmam Nevevî; “Bütün bunlar, eğer aktarılan sözde şer’î bir maslahat yoksa yasaktır. Aksi hâlde müstehab veya vacip olabilir. Mesela bir adam bir kimsenin başka birisine ezâ vereceğine muttali olsa, ikinci şahsı uyarıp ezadan koruması gerekir. Aynı şekilde sorumluluğu olan kimseye yerine bırakacağı vekilinin davranışı hakkında ihbarda bulunulması da nemmamlığa girmez” demiştir…