SORU: “Tertip Sahibi” ne demektir, kime denilir? Birçok namazı kazaya kalan Tertip Sahibi bunları nasıl kaza eder? Tertip Sahibi için vitir ile farz arasında da tertibe riayet etmek vacip midir? Tertip Sahibi için namazların sırasında ki tertibe riayet etmenin vacipliği, bazı hallerde düşer mi?
CEVAP:
Kadın olsun erkek olsun bir kimsenin “tertip sahibi” sayılması için ergenlik çağına girdiği vakitten itibaren en az 6 vakit namazı kazaya kalmamış olmalıdır. Böyle bir kimsenin kazaya kalan namazla vaktinde kılınan namaz arasında ve kaza namazları arasında tertibe/sıraya dikkat etmesi şarttır. Zira İbn-i Ömer (r.a)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v); “Bir kimse bir namazı unutup onu hatırlamasa, ancak imamla beraber kılarken hatırlasa, derhal unutmuş olduğu namazı kılsın, sonra imamla beraber kılmış olduğu namazı tekrar kılsın” buyurmuştur…
Tertip sahibi kişi bir vakit namazı kazaya bıraksa, ikinci namaz vakti gelince önce kazaya kalan namazı kılması lazımdır. Eğer kazaya kalmış olan bu namazını hatırladığı halde vaktin namazını kılarsa, İmam Âzam (rh.a)’e göre “Kılmış olduğu vakit namazı muvakkaten bozulmuş olur.” Ebû Yusuf (rh.a)’ göre “Bu vakit namazı farz olmaktan çıkıp nafile olur.” İmam Muhammed (rh.a)’e göre ise “Bu vakit namazı tamamen namaz olmaktan çıkar…” (Mültekâ/Mevkûfât)
Bir kişinin altı vakit namazdan az namazı kazaya kalmış ise bu kimse Fukahânın örfünde tertip sahibidir. Geçmiş namazları kaza (ile) vaktin (namazının) edasını (bir arada yapar ise) tertibe (sıraya) riayet etmek, tertip sahibine vacip olur. (Keza) geçmiş namazları kaza ederken tertibe (sıraya) riayet etmek de (tertip sahibine) vacip olur. (Tertip sahibi) vakit namazını (kaza namazından önce kılmaz). Eğer tersini yaparsa (yani vakit namazını kaza namazından önce kılarsa) kıldığı (vakit) namazını tekrar iade etmesi gerekir…
Bu (hususun tatbikini ise) bir misalle öğren; tertip sahibi bir kimse kaza kılarken, öğle namazını kılmadan önce ikindi namazını (kılsa), (ilkönce) öğle namazını kılıp (sonra da) ikindi namazını da tekrar iade etmesi vacip olur. Bu (durum) geçmiş namazlar hakkındadır…
Geçmiş namaz ile vakit namazını (aynı zamanda kılmak isterse) bunun misali ise şudur; tertip sahibi bir kimse öğle namazı vaktinde geçmiş namazını hatırlar (fakat) geçmiş namazından önce (vaktin) öğle namazını kılarsa, ilkönce geçmiş namazı kılması sonra da tekrar (vaktin) öğle (namazını) iade etmesi vacip olur… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
SORU: Birçok namazı kazaya kalan Tertip Sahibi bunları nasıl kaza eder?
CEVAP:
Namazların sırası asılda nasıl vacip olmuşsa kaza ederken de bu tertip ve sıraya göre kaza eder. Bu durum tertip sahibi olan kimse içindir… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
SORU: Tertip Sahibi için vitir ile farz arasında da tertibe riayet etmek vacip midir?
CEVAP:
Evet, (yatsı namazının farzını vitirden önce kılmak) vaciptir. Eğer vitri yatsı namazından önce kılarsa, yatsı namazını kıldıktan sonra vitri tekrar iade etmesi gerekir.
Şayet uyuya kalır, fecir doğup da (sabah namazının vakti girene) kadar vitri (kılamazsa, bu kimsenin) ilkönce vitri kaza etmesi, sonra sabah (namazını) kılması gerekir. Tersini yaparsa (yani ilkönce sabah namazını sonra vitri kılarsa) sabah namazını tekrar iade etmesi gerekir… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
SORU: Tertip Sahibi için namazların sırasında ki tertibe riayet etmenin vacipliği, bazı hallerde düşer mi?
CEVAP:
Evet, (tertibe riayet etmenin vacipliği) şu üç şeyden bir tanesinin (bulunmasıyla) düşer;
1- Vitir (namazı) hariç kazaya kalmış namazların sayısının altı olması[1]
2- Kazaya kalmış namazın unutulması
3- Vaktin dar olması
Şayet kazaya kalmış namazların sayısı altıya ulaşırsa (bu kimsenin), istediği herhangi bir namazı önce (kılması) caiz olur. Aynı şekilde (bu kimsenin), kaza namazlarını hatırlasa bile vakit (namazını) kılması da caiz olur…
Şayet (bir kimse, tertip sahibi olduğu halde, üzerinde) kaza namazı (olduğunu) unutup, vakit namazını vaktinde kılar, sonra da kaza namazını hatırlarsa, kıldığı (vakit) namazı sahih olup tekrar iadesi gerekmez…
Şayet yatsı veya vitir namazının kazaya kaldığını hatırlar halde güneş doğmadan az önce uyanırsa sabah namazını kılar, güneş (doğup) yükseldikten sonra da yatsı ve vitir namazını kılar. (Bu durumda) sabah (namazını) iade etmesi de gerekmez. Çünkü vaktin darlığından dolayı tertibe (riayet etmenin vacipliği) düşmüştür… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] “Ed-Dürrü’l Muhtâr” da (şöyle denilmiştir): Vakit daralırsa veya geçmiş namaz unutulursa yine tertip lâzım gelmez. Çünkü bu özürdür. Yahut îtikâdî (farzlardan) altı (farz) geçerse (altıncının vaktinin çıkmasıyla da tertip sâkıt olur). Zira (bu durum) güçlüğü iktiza eden tekrar haddine girmiştir…
İbn-i Âbidîn Hâşiye’sinde (îtikâdî sözünün şerhinde) şöyle demiştir: -Îtikâdî- (farzlar) kaydıyla amelî farz olan vitir hariç kalmıştır. Çünkü vitirle başka namazlar arasında tertip farz olsa da (vitir namazı) kaza namazları ile birlikte hesap edilemez. Yani tertibin düşmesine vardıran çokluk, (vitirle) hâsıl olmaz. Zira vitir, gün ile gecenin vazifelerinin tamamındandır. Çokluk ise ancak vakitler veya saatler yönünden bu vazifelerin üzerine ziyade ile hâsıl olur. Bunda ise vitrin bir dahl’i (tesiri) yoktur…