SORU: Ramazan günlerinin sayısı tamam olduktan yani otuz gün oruç tuttuktan sonra hava kapalı da olsa açık da olsa Bayram yapmak caiz midir?
CEVAP:
a) Şayet iki adaletli kişinin hilali gördüklerine şahitlik etmelerine binaen oruca başlanmış ise;
1- Adaletli iki kişinin şahitliğiyle oruca başlayıp da otuz gün oruç tuttuktan sonra Bayram yapmak helaldir. Yani otuz birinci akşamı/gecesi hava bulutlu olursa bayram yapmak ittifakla helaldir. Çünkü şahitlerin nisabı/sayısı tamamdır.
ed-Dirâye, el-Hulâsa ve el-Bezzâziye isimli kitaplarda açıklandığına göre, hava açık olursa hüküm yine budur (yani Bayram yapmak helaldir).
2- Mecmûu’n-Nevâzil ile el-İmdâd sahibi ve büyük İmam Nâsıruddin ise, hava açık olursa bayramın helâl olmayacağı (sözünün) sahih olduğunu söylemişlerdir.
3- Allâme Nûh Efendi ise el-Bedâyi’, es-Sirâc ve el-Cevhere’den, “ikincisinde yani hava açık olduğunda Bayram yapmanın ittifakla helâl olduğunu” nakletmiş ve “burada murad olan bizim üç imamımızın ittifakıdır. Bu meselede anlatılan ihtilaf, diğer bazı Ulemaya aittir” demiştir.
Ben (İbn-i Âbidîn) derim ki: el-Feyz adlı kitapta “fetva, bayramın helal olduğunadır” denilmektedir. el-İmdâd’da nakledildiğine göre ehli tahkîk’ten Kemal b. Hümâm iki kavlin arasını bularak/tevfik ederek şöyle demiştir: “Birisi burada, “eğer kâdı iki adilin sözünü Ramazan hilalinde hava açıkken kabul etmiş ve gün sayısı da (otuza) tamamlanmışsa bayram yapmazlar. Eğer kâdı iki adilin sözünü Ramazan hilalinde hava bulutlu iken kabul etmiş ve gün sayısı da (otuza) tamamlanmışsa bayram yaparlar” derse, sözü yabana atılamaz.
Halebî şöyle demiştir: “Hâsılı/sözün özeti; havanın açık veya kapalı olduğu her iki durumda da Ramazan iki adaletli kişinin şahitliğiyle sabit olmuş ise ve Şevvalde de hava kapalı olursa, (otuza tamamladıklarında) ittifakla bayram yaparlar. Fakat Şevvalde hava açık olursa, bazıları (otuza tamamladıklarında) “mutlak surette bayram yapılır” demiş, bazıları da “mutlak surette bayram yapılamaz” demiş, aynı şekilde bazıları da “Ramazanda hava kapalı olursa bayram yapılır, Ramazanda hava açık olursa bayram yapılmaz” demişlerdir.
b) Şayet bir adaletli kişinin hilali gördüğüne şahitlik etmesine binaen oruca başlanmış ise;
Şayet, bir adaletli kişinin sözü ile oruç tutmanın caiz olduğu bir durumda, bir adaletlinin sözü ile oruç tutmuş bulunulduğu ve bayram hilali de (hava) kapalı olup görülmediği takdirde bayram yapmak ittifakla helal olur.
İhtilaf sadece, hava kapalı olmadığı halde hilalin görülmediği duruma aittir ki, Şeyhayn’a göre bayram yapmak helal değildir, İmam Muhammed’e göre ise helaldir. ez-Zeylaî’de ise; “eşbeh olan/en münasibi, hava kapalı olursa bayram yapmak helaldir, kapalı değilse helal değildir” denilmiştir. ed-Dürer’de, “o bir şahide de tâzîr cezası verilir. Yani yalanı meydana çıktığı için tedip edilir” denilmiştir.
“Bir adaletli kişinin sözü ile oruç tutmanın caiz olduğu bir durumda” kavlinden murad, yani kâdı, bulutlu veya açık havada bir adilin sözünü kabul etmeyi caiz görenlerden olup, bir kişinin şahitliğini kabul ettiği durumdur. Meselâ kâdı, Şafii olursa yahut ovadan/sahradan gelmek veya şehirde yüksek bir yerde bulunmak şartı ile açık havada bir kişinin şahitliğini kabul eden Tahâvî’nin kavli ile -ki bu kavlin tercih edildiğini daha önce 113’üncü soruda zikretmiştik- amel ederse, (işte bu gibi durumlar, bir adaletli kişinin şahitliğinin caiz olduğu yerlerdir). (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)