SORU: Oruçlu kimse dişlerinin arasında kalmış olan eti yerse hükmü ne olur? Oruçlu kimse dışarıdan susam tanesi kadar bir şey yerse hükmü ne olur?
CEVAP:
(Oruçlu) bir kimse dişlerinin arasında (kalmış olan) eti yerse, nohut kadar veya daha çok olduğu takdirde orucu (bozulup) yalnız kaza eder. (Nohut kadarından) daha az olursa orucu bozulmaz. Ancak (nohut kadarından daha az olanı) ağzından çıkarıp tekrar yerse, o takdirde oruç bozulup (sadece kaza gerekip) keffaret lazım gelmez. Çünkü nefis bundan iğrenir.
(Dişlerin arasında kalıp da yutulduğu takdirde orucun bozulduğu miktarı) “nohut kadar” diye (bu kadarla belirleyen) Sadruşşehîd’dir, ed-Debbûsî (bu miktarı) “tükürüğün yardımına hacet kalmaksızın yutulabilen” diye takdir etmiş, Kemal b. Hümam’da bunu beğenmiştir. Zira orucun bozulmasına mâni olan (yani dişlerin arasında kalıp da orucu bozmayan şey), (kendisinden) korunulması/sakınılması kolay olmayan şeydir. Bu da tükürükle birlikte kendiliğinden akıp gidendedir (yani dişlerin arasında kalıp da tükürükle birlikte kendiliğinden mideye akıp giden şey, orucun bozmayan miktardır zira bundan sakınılması kolay değildir). (Orucu bozmayan şey), kasten içeri sokulan değildir.
Dışarıdan susam tanesi kadar bir şey yemek orucu bozar ve en sahih kavle göre keffaret de lazım gelir. Ancak (dışarıdan susam tanesi kadar ağzına aldığı yiyeceği) ağzında parçalanıp bölünecek/dağılacak şekilde çiğnerse o takdirde (orucu bozulmaz). Zira (bölünüp dağılacak şekilde çiğnedikten sonra bu küçük parçacıklar) dişlerine yapışır da midesine bir şey gitmez ve (bu küçük parçacıklar) tükürüğüne tâbi olur. Ama tadını boğazında duyarsa orucu bozulur. Kemal (b. Hümâm) bu sözü beğenerek, “(oruçlunun) çiğnediği her az şeyde esas/kaide budur (yani tadı boğazda hissetmektir)” demiştir. (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)