Mehdi (a.s)’ı Tanımamızı Sağlayacak Alametler nelerdir?

SORU: Mehdi (a.s)’ı Tanımamızı Sağlayacak Alametler nelerdir? Rasûlullah (s.a.v)’in Gömleği, Kılıcı ve Sancağı Mehdi (a.s)’da mı olacaktır? Mehdi (a.s)’ın sancağının üzerinde ne yazılıdır? Mehdi (a.s)’ı tanımamızı sağlayacak kerametleri nelerdir? Antakya’dan veya Taberiye gölünden Tâbût-u Sekîne çıkarılıp Mescid-i Aksâ’da bulunan Mehdi (a.s)’a götürülecek mi? Siyah Sancaklılar nereden çıkacak ve Mehdi (a.s)’a biat edecek? Mehdi (a.s)’ın omzunda mühür olacak mı? Mehdi (a.s)’ın konuşmasında zorluk olacak mı?

CEVAP:

 1- Mehdi (a.s)’ın beraberinde;

a) Rasûlullah (s.a.v)’in Gömleği

b) Rasûlullah (s.a.v)’in Kılıcı

c) Rasûlullah (s.a.v)’in Sancağı olacaktır… Bu sancak dikişsizdir, (kadifemsi) yünlü kumaştan yapılmıştır, (dört köşedir) ve bir iz/işaret vardır… Sancakta bir hicr (hale) bulunur. (Hale: Ay çevresinde bulunan yuvarlak daire demektir)… Bu sancak Rasûlullah (s.a.v)’in vefatından beri açılmamıştır ve Mehdi (a.s) ortaya çıkıncaya kadar da açılmayacaktır… Mehdi (a.s)’ın sancağının üzerinde “el-Bey’atü li’llâhi (biat Allah’adır)” yazılıdır… (Bunu Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)

(Bizzat Rasûlullah’ın sancağı olan bu sancağın ismi “Ukab”’tır, Rasûlullah bütün savaşlarına bu sancakla katılmıştır, Rasûlullah’ın diğer birliklere verdiği sancakların rengi beyazdır…)

(Sancak-ı Şerif (Livay-ı Saadet): Yeşil renkli kanles torba içerisindedir. Siyaha yakın renkte yünlü kumaştan olup çürümüş parçalar bulunmaktadır. Bu parçalardan bazılarının üzerine sonradan dikilmiş yaldızlı yazı eserleri görülmektedir. Sancağın yeşil torbasından dolayı halk arasında kendisinin de yeşil olduğu inancı yaygındır. Hâlbuki Rasûlullah (s.a.v)’e ait sancaklar içinde yeşil yoktur. Yeşil olan sancak sonradan yapılmış, üzerine asıl sancaktan bazı parçalar dikilmiştir. Yeni sancak 0.38×1.13 m ebadında yeşil kumaştan olup yarısına yakın kısmı iki katlıdır. Üzerine sırma ile “Nasrun minellahi ve fethun karîb” ile “Allah”“Muhammed” ve Aşere-i Mübeşşere’nin adları işlenmiştir. Sancak-ı Şerif 1730 yılına kadar Eyüp Sultan Türbesi’nde muhafaza edilirken bu tarihte ortaya çıkan Patrona isyanında asilerin ele geçirme isteği üzerine derhal Topkapı Sarayı’na kaldırılmıştır. Bugün türbede sadece iki adet sancak-ı şerif kılıfı vardır.

Sancak-ı Şerif, Rasûlullah (s.a.v)’in irtihallerinden sonra sıra ile dört halifeye vedaha sonra da Emevi ve Abbasi halifelerine intikal etti. Bağdat’ın Moğollar tarafından işgali üzerine Mısır’a kaçan Abbasi halifesi, Sancak-ı Şerif’i de diğer emanetler ile birlikte Mısır’a götürdü. Mısır’ın Yavuz Sultan Selim Han tarafından fethiyle Osmanlılara geçti. “Ukab”, zamanla yıprandığından dolayı Osmanlılar yeşil atlastan yenisini diktirip üzerine aslından parçalar eklediler. Savaşlar sırasında Sancak-ı Şerif, Sancak Alayı denilen bir törenle saraydan çıkarılır, orduyla birlikte sefere giderdi. Lakin kılıfından hiç çıkarılmamış ve hiç açılmamıştır…) (Yukarıdaki italik yazılı kısımlar Topkapı Sarayındaki Kutsal Emanetler üzerine yapılan araştırmalardan iktibas edilmiştir…)

2- Mehdi (a.s)’ın başında sarık (veya başının üzerinde bir bulut) olacak ve bu sarığın (veya bulutun) içinden bir münadi: “Bu Allah’ın halifesi Mehdi’dir, O’na tabi olunuz” diye nida edecektir. (Yine bu sarıktan veya buluttan) bir el çıkıp biat edilmesi için Mehdiye doğru işaret edecektir… (Bunu Deylemî ve İbn-i Adiy rivayet etmiştir…)

3- Mehdi (a.s), kuru bir dal parçasını kuru bir yere diker de (bu kuru dal parçası) yeşerir ve yapraklanır…

4- Mehdi (a.s)’dan (Mehdi olduğuna dair) bir emare/alamet (göstermesi) talep edilir. Bunun üzerine Mehdi (a.s) eliyle havadaki bir kuşa işaret eder de kuş hemen eline düşüverir…

5- Mehdi (a.s)’a karşı (savaşmak) üzere olan bir ordu Medine ile Mekke arasında “Beydê” denilen yerde yere batırılır

6- Gökyüzünden bir münadi şöyle diyecektir: “Ey insanlar, muhakkak Allah (c.c) size cebbarlara (zorbalara/azgınlara/diktatörlere/zalimlere), münafıklara ve onların etbâına/ansârına/taraftarlarına (uymayı) menetmiş ve size ümmeti Muhammed’in (s.a.v) en hayırlısı olanını emiriniz/idareciniz kılmıştır. Mekke’de (O’na) katılınız. (Şüphe yok ki bu kişi) Mehdi’dir. O’nun ismi Ahmed b. Abdullah’tır (yani kendisinin ismi Ahmed, babasının ismi ise Abdullah’tır)…”

Diğer bir rivayette ise (son bölüm şöyle gelmiştir): “Size ümmeti Muhammed’in (s.a.v) en hayırlısı olan Câbir’i emiriniz/idareciniz kılmıştır. O’na Mekke’de katılınız. (Şüphe yok ki bu kişi) Mehdi’dir. O’nun ismi Muhammed b. Abdullah’tır. (yani kendisinin ismi Muhammed, babasının ismi ise Abdullah’tır)…”

7- Mehdi (a.s) zamanında yeryüzü, ciğerinin parçalarını yani altın ve gümüşü, altın plaklar gibi (bu biçimde) çıkartır (dışarı atar)…

8- İnsanların kalpleri zenginleşir. Yeryüzü bereketi çoğalır (yani yeryüzü, yiyeceklerini sunar/çıkarır, insanlardan tohumundan/ekiminden bir şeyi esirgemez/kısmaz)…

9- Kâbe’de gömülü bulunan hazineyi çıkartır ve Allah Teâlâ’nın yolunda onu paylaştırır… Bunu (Muhaddis) Nuaym, Ali (r.a)’den rivayet etmiştir…

10- Mehdi (a.s) zamanında Antakya’daki mağaradan veya Taberiye gölünden Tâbût-u Sekîne çıkartılıp taşınır/götürülür ta ki Beyt-i Makdis’te (Mescid-i Aksâ’da) Mehdi (a.s)’ın önüne konulur. Yahudiler bunu görünce pek azı hariç (hepsi) Müslüman olurlar…

(Tâbût-u Sekîne: İçerisinde “Sekîne”, “İsrailoğullarının sofrası/mâidesi”, “(Tevrat’ın yazılı olduğu) Levhaların parçaları”, “Âdem (a.s)’ın elbisesi”, “Musa (a.s)’ın asası”, “Süleyman (a.s)’ın minberi, “Allah Azze ve Celle’nin İsrailoğullarına indirdiği sütten daha beyaz olan “Menn”’den/Kudret Helvasından iki ölçek” olan Tâbût’tur…)

11- İsrail oğulları için denizin yarıldığı gibi Mehdi (a.s) için de deniz yarılır

12- Horasandan siyah bayraklılar gelirler ve Mehdi (a.s)’a biat ederler…

(Horasan Farsça bir kelime olup “güneşin yükseldiği yer” manasına gelmektedir… Horasan bölgesi, bugünkü İran’ın, Afganistan’ın, Türkmenistan’ın ve Tacikistan’ın bazı bölgelerini kapsamaktadır…)

13- Mehdi (a.s) Meryem oğlu İsa (a.s) ile bir araya gelir, İsa (a.s) Mehdi (a.s)’ın arkasında namaz kılar…

14- Mehdi (a.s)’da Nebî (s.a.v)’in alameti bulunur. (Yani Omuzunda Nebî (s.a.v)’e ait nübüvvet mührüne benzer bir alamet vardır…)

15- Dilinde bir ağırlık olacaktır. (Yani dilinde bir ağırlık olup, konuşması ağırlaşıp/zorlaşıp yavaşladığında sağ eliyle sol uyluğuna vurur ve böylece konuşması açılır…)

(Buraya kadar İbn-i Mâce, Hâkim, Müslim, Ahmed b. Hanbel, Abdurrezzâk, İbn-i Hıbbân, Taberânî, Müsnedü’ş-Şâmiyyîn, Ebû Nuaym ve Buhârî rivayet etmiştir…)

(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)