SORU: Kıyamet Alametlerinden “Medine ile Mekke arasında “Beydê” denilen yerde yere batma” hususunu anlatır mısınız?
CEVAP:
Medine İle Mekke Arasında “Beydê” Denilen Yerde Yere Batmanın Olması…
Aişe (r.anha)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Şaşılacak şey! Kureyş’ten olan bir adam Beyt’e (Kâbe’ye) sığınır. Ümmetimden bazı insanlar da (Kureyş’ten olan bu adam için) Beyt’i (Kâbe’yi harap etmeyi) kastederek gelirler. “Beydê” denilen yere geldiklerinde yere batırılırlar. Onların içinde kasıtlı olarak/bilerek gelen, mecburen/kerhen gelen ve (onlardan olmayıp da) yolcu olan/onlara yoldaşlık yapan vardır. Bunların hepsi bir helakle (yani ayırt edilmeden hep birlikte) helak olurlar. (Ancak kıyamet günü) muhtelif yerlerden (niyetlerine göre) çıkarlar (ona göre karşılığını görürler), Allah onları niyetlerine göre diriltir…” (Bu hadisi) Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir…
Ümmü’l-Müminin Safiyye (r.anha)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar şu Beyt’i (Kâbe’yi yıkmak için) gazveye çıkmaktan/savaşmaktan vazgeçmeyecekler. Ta ki bir ordu (Kâbe’yi yıkmak için gazveye çıkar), “Beydê” denilen yere vardıklarında (ordunun) başı ve sonu yere batırılır, (ordunun) ortasındakiler de kurtulamazlar.” Denildi ki: “Şayet içlerinde kerhen orada bulunan varsa” (durumu ne olacak)? Rasûlullah (s.a.v): “Allah (hepsini kıyamet gününde) nefislerindeki (niyetlerine göre) diriltir (ve ona göre karşılığını verir)…” (Bu hadisi) Ahmed (b. Hanbel), Ebû Dâvûd, Tirmizî ve İbn-i Mâce rivayet etmiştir. Ahmed (b. Hanbel), Müslim ve Taberânî Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivayet etmişlerdir. Ahmed (b. Hanbel), Müslim, Nesâî ve İbn-i Mâce Hafsa (r.anha)’dan rivayet etmişlerdir…
İbn-i Abbas (r.anhuma)’dan rivayet edilen hadiste şöyle buyrulmuştur: “Şam halifesi/yöneticisi/hükümdarı, içlerinde 600 yabacının bulunduğu (özel) bir ordu hazırlayıp Mekke’deki Hâşimîlerin üzerine gönderir. “Beydê” denilen yere geldiklerinde, dolunay olduğu aydınlık bir gecede inerler, birden bir çoban onlara bakarak yaklaşır, taaccüp eder/donakalır ve “(Başlarına gelecek beladan dolayı) Mekke ahalisinin vay haline” der. (Sonra) hemen (oradan) ayrılır, koyunlarının (yanına) döner. Sonra (tekrar ordunun yanına) döner ve bir de bakar ki yere batırılmışlar, bunun üzerine; “Suphanallah” bir anda intikal etmişler/göç etmişler” der ve (ordunun konakladığı yere) gelir, bir kısmı yere batmış bir kısmı da yeryüzünde olan bir kadife/tüylü örtü parçası bulur ve onu çekip çıkartmaya çalışır ancak gücü yetmez. Böylece (ordunun) yere batırılmış olduğunu anlar. Bunun üzerine hemen ayrılır, Mekke Emirine gider ve onu müjdeleyip; “Elhamdülillah, bu, sizin bize haber verdiğiniz alamettir (yani Mehdi a.s’ın zuhurunun alametidir)” der…” (Bu hadisi) Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir… Bir rivayette ise “Onlardan hiç birisi kurtulmaz ancak iki kişi müstesna. Bu iki kişiden birisi müjdecidir, diğeri ise uyarıcıdır/korkutucudur. Müjdeci Mehdi (a.s)’ı müjdeler (haber verir), korkutucu/uyarıcı ise Süfyani’ye haber verir. Her iki adam da “Kelb” kabilesindendirler…” (Bunu Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)
Tembih:
İki rivayetin arasını cemetmek/bulmak şöylece mümkün olur: (Rivayetlerde zikredilen bu) iki adamın ikisi de kaçıp gider. Sonra çoban olan geri gelir fakat hiç kimseyi göremez (orada bulamaz), bunun üzerine müjdeyle Mehdi (a.s)’a gelir…
Diğer bir rivayetteki (hadisi şerifte) ise şöyle denilmiştir: “(Ordunun) 3’te biri yere batırılır. 3’te birinin sureti değiştirilir de yüzleri boyunları tarafına gelir, önlerine doğru yürüdükleri gibi arkalarına/gerilerine doğru yürürler. 3’te biri ise Mekke’ye varırlar…” Şayet bu rivayet sahih ise rivayetlerin arasını bulmak/cemetmek için dolambaçlı bir yol izlemeye ve zorlama bir (tevile) ihtiyaç duyulur. (Bu durumda rivayetlerin arasını bulma hususunda) “Ordunun yere batması tekerrür edip yere batma bir defa şöyle olur bir defa da şöyle olur” denilebilir. (Şöyle ki); Süfyani (askeri) birlik göndermeden önce Süfyani’den önce Medine’nin Emiri olan kişi bir (askeri) birlik gönderir ve (yere batma hadisesi işte bu askeri birliğe) nisbet olunur, (yani birinci yere batma hadisesi Medine Emirinin gönderdiği orduya nisbet edilir, ikinci defa yere batma hadisesi ise Süfyani’nin gönderiği orduya nisbet edilir işte böylece yukarıdaki rivayette) geçen (bu rivayet) yakınlaşır/yakınlaştırır…
(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)