Kıyamet Alametlerinden “Gökyüzünden bir nidanın duyulması” hususunu anlatır mısınız?

SORU: Kıyamet Alametlerinden “Gökyüzünden bir nidanın duyulması” hususunu anlatır mısınız?

CEVAP:

Gökyüzünden Bir Nidanın Duyulması

Âsım b. Ömer el-Bücelî (rh.a)’den rivayetle şöyle demiştir: “Hiç şüphe yok ki gökten bir adamın (Mehdi’nin) ismi nida edilecektir. (İnsanların ellerindeki) delil bunu inkâr edemeyecek, zelil olan kimseden de bu menedilmeyecek/engellenmeyecek…” (Bunu) İbn-i Ebî Şeybe rivayet etmiştir…

Ali (r.a)’dan rivayetle şöyle demiştir: “Gökyüzünden bir münadi: “Şüphe yok ki Hak, Âli Muhammed’dedir” diye nida edince/seslenince, işte bu vakit Mehdi insanların ağızları üzere zuhur eder (yani insanlar O’ndan bahsetmezken artık tanıyıp bildiklerinden O’nu aşikare konuşur olurlar), O’nun sevgisi (insanlara) içirilir ve O’ndan başkası (hakkında) konuşmazlar…” (Bunu) Ebû Nuaym rivayet etmiştir…

Said b. Müseyyib (r.a)’dan rivayetle şöyle demiştir: “Bir fitne olur (bu fitnenin) başlangıcı çocukların oyunu/oyuncağı gibi olur. Ancak, gökyüzünden bir münadinin 3 defa “Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Emir falan (kişidir). İşte O (kişi) hak olan emirdir” diye nida etmesine kadar (bu fitne) son bulmaz…” (Bunu) Ebû Nuaym rivayet etmiştir…

Ebû Cafer (Muhammed b. Ali) Bakır (rh.a) şöyle demiştir: “Gökyüzünden bir münadi şöyle nida eder (seslenir): “Şüphe yok ki Hak, Âli Muhammed’dedir.” Yeryüzünde de bir münadi şöyle nida eder (seslenir): “Şüphe yok ki Hak, Âli İsa’da” veya “Âli Abbas’tadır”, (Ebû Cafer Bakır’ın hangisini söylediği hususunda) ravi şüphe etmiştir. Aşağıdan/yeryüzünden (gelen ikinci nida), Şeytanın sözüdür (seslenmesidir). Yukarıdan/semadan (gelen birinci) ses ise Allah’ın yüce kelimesidir/sözüdür…” (Bunu) Ebû Nuaym rivayet etmiştir…

Keza Ebû Cafer (Muhammed b. Ali) Bakır (rh.a) şöyle demiştir: “Şayet (işitilen) ses Ramazan ayında Cuma gecesi ise onu dinleyip itaat edin. Günün sonunda ise insanları şüpheye düşürmek ve fitnelemek için mel’ûn İblis’in sesi şöyle nida eder: “Dikkat ediniz! Falan kimse mazlum olarak öldürülmüştür.” O gün ne kadar insan şüpheye düşecek ve şaşkınlık içinde kalacaktır. Eğer Ramazanda sesi/nidayı duyarsanız -yani birinci sesi- sakın şüpheye düşmeyiniz/tereddüt etmeyiniz zira o Cibril’in sesidir ve bunun alameti ise o (ses) Mehdi’nin ve (Mehdi’nin) babasının ismiyle nida eder (onların isimlerini zikreder)…”

İshak b. Yahya annesinden (rh.aleyhima) rivayetle şöyle demiştir: “İnsanları helak eden bir fitne olur. Gökyüzünden bir münadi “falan kimseye tabi olunuz” diye nida edinceye kadar (insanların) işleri/durumları düzelmez…” (Bunu) Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…

Şehr b. Havşeb (rh.a)’den rivayetle şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Savaşların ve fitnelerin çok olduğu (savaş gürültülerinin yoğunlaştığı) senenin Muharrem (ayında) gökyüzünden bir münadi şöyle nida eder “Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Allah’ın seçkin kulu (yani mahlûkatı içinden seçtiği kişi) falan kimsedir. O (kişiyi) dinleyip itaat edin…” (Bunu) Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…

Ammâr (b. Yâsir (r.a)’dan rivayette, gökyüzünden duyulacak olan) “nida” Nefs-i Zekiyye” öldürüldüğü vakitte olacaktır… Ikdu’d-Dürer isimli eserde şöyle denilmiştir: “Bu nida, yeryüzü ahalisinin hepsini kapsar ve (bu nidayı) her dilin ehli (yani her millet) kendi diline göre işitir (anlar)… (Bunu Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)

Hakem b. Nâfi’ (rh.a)’den rivayetle şöyle demiştir: “İnsanlar (Mehdi a.s’ın zuhur edeceği sene Hac’da) Arafat ve Mina’dayken kabileler/guruplar birbirleriyle savaştıktan sonra bir münadi şöyle nida eder; “Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Emiriniz falan kişidir.” (Sonra bu nidanın) hemen peşi sıra bir ses; “Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Bu nida/ses doğru söylemiştir” der…” (Bunu Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)

Tembih:

Rivayetlerdeki ihtilaflardan da anlaşılacağı üzere (gökyüzünden gelen) nidaların Ramazanda, Zilhiccede, Muharremde ve başka (aylarda) tekrarlanmasına bir mani/engel yoktur

(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)