Hadislerle Hasan ve Hüseyin’in fazileti… Hadis -22-

 

عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى رَاشِدٍ أَنَّ يَعْلَى بْنَ مُرَّةَ حَدَّثَهُمْ أَنَّهُمْ خَرَجُوا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلٰى طَعَامٍ دُعُوا لَهُ. فَإِذَا حُسَيْنٌ يَلْعَبُ فِي السِّكَّةِ. قَالَ: فَتَقَدَّمَ النَّبِيُّ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَامَ الْقَوْمِ، وَبَسَطَ يَدَيْهِ. فَجَعَلَ الْغُلَامُ يَفِرُّ هٰهُنَا وَهٰهُنَا. وَيُضَاحِكُهُ النَّبِيُّ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتّٰى أَخَذَهُ. فَجَعَلَ إِحْدٰى يَدَيْهِ تَحْتَ ذَقْنِهِ، وَالْأُخْرٰى ف۪ي فَأْسِ رَأْسِهِ فَقَبَّلَهُ. وَقَالَ: حُسَيْنٌ مِنِّي، وَأَنَا۬ مِنْ حُسَيْنٍ. أَحَبَّ اللّٰهُ مَنْ أَحَبَّ حُسَيْنًا. حُسَيْنٌ سِبْطٌ مِنَ الْأَسْبَاطِ

22.HADİS

Saîd b. Ebî Râşid’den rivayet edildiğine göre; Ya’la b. Mürre onlara (şöyle) nakletti: Kendileri (yani Sahâbe’den bir grup), Nebi (s.a.v)’le birlikte davet edildikleri bir yemeğe doğru çıktılar. (O sırada) Hüseyin yolda oynuyordu. (Ya’la) dedi ki: “Nebi (s.a.v) topluluğun önüne geçti ve (Hüseyin’i yakalayıp kucaklamak için) kollarını açtı. (Bunun üzerine) çocuk oraya buraya kaçmaya başladı. Nebi (s.a.v) de onunla gülüşerek (sağa sola koştu), nihayet onu yakaladı. Bir elini çenesinin altına, diğerini de başının arkasına koyup öptü ve: ‘Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Allah, Hüseyin’i seveni sever (veya sevsin). Hüseyin, torunlardan bir torundur[1]buyurdu…” (İbn-i Mâce, Mukaddime, Ebvâbu Fazail)

 

[1] Şarihler, hadisin metninde geçen “Sıbt” kelimesinin şu manalara geldiğini söylemişlerdir: 

1- “Torun” Bu durumda mana “Hüseyin torunlardan bir torundur.” şeklinde olur. Tercümede de bu manayı tercih ettik…

2- “Ümmet” Bu durumda mana; “Hüseyin, hayırda, ümmetlerden bir ümmettir.” şeklinde olur…

3- “Kabile” Bundan murad ise; Hz. Hüseyin’in neslinden kabileler oluşturacak kadar birçok kimsenin geleceği ve kıyamete kadar baki kalacağıdır…