عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ شَيْبَةَ قَالَتْ: قَالَتْ عَائِشَةُ: خَرَجَ النَّبِيُّ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ غَدَاةً وَعَلَيْهِ مِرْطٌ مُرَحَّلٌ مِنْ شَعْرٍ أَسْوَدَ فَجَاءَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ فَأَدْخَلَهُ ثُمَّ جَاءَ الْحُسَيْنُ فَدَخَلَ مَعَهُ ثُمَّ جَاءَتْ فَاطِمَةُ فَأَدْخَلَهَا ثُمَّ جَاءَ عَلِيٌّ فَأَدْخَلَهُ ثُمَّ قَالَ “إِنَّمَا يُر۪يدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْه۪يرًا”
72.HADİS
Safiyye bint-i Şeybe’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Âişe (r.anhâ) şöyle dedi: Nebi (s.a.v.), üzerinde siyah kıldan mamul nakışlı bir örtü (kumaş) olduğu halde sabahleyin çıktı. (Derken) Hasan b. Ali geldi. Onu örtünün (içine) soktu. Sonra Hüseyin geldi, (o da) onunla beraber girdi. Sonra Fâtımâ geldi. Onu da (örtünün içine) dâhil etti. Sonra Ali geldi. Onu da dâhil etti. Sonra: “Ey ehl-i beyt! Allah sizden ancak kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor” (el-Ahzâb, 33/33) buyurdu… (Müslim, Fezâilu’s-Sahâbe)