اَلْحَدِيثُ الثَّامِنُ عَشَرَ
أَخْرَجَ الطَّبَرَانِىُّ فِي الْاَوْسَطِ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ رَضِيَ اللّٰهُ تَعَالٰي عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: إِلْزَمُوا مَوَدَّتَنَا أَهْلَ الْبَيْتِ، فَإِنَّهُ مَنْ لَقِيَ اللّٰهَ وَهُوَ يَوَدُّنَا دَخَلَ الْجَنَّةَ بِشَفَاعَتِنَا، وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَا يَنْفَعُ عَبْدًا عَمَلُهُ إِلَّا بِمَعْرِفَةِ حَقِّنَا
18.HADİS
(Taberânî Evsat’ta tahriç etti…)
Hasan b. Ali (r.anhümâ)’dan rivayet edildiğine göre, muhakkak Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bizim (yani) Ehl-i Beyt’in sevgisine (sebat ve devamlılık üzere sımsıkı) sarılın. Zira her kim, Allah’ın (huzuruna), bizi sever olduğu halde varırsa, şefaatimizle Cennet’e girer. Canım elinde olan (Allah)’a yemin olsun ki; bizim hakkımıza riayet etmedikçe, hiçbir kula ameli fayda vermez…”