Define veya maden, dâru’l-harb olan bir ülkenin çöl/ova/kırsalında veya oradaki bir kimsenin mülkünde bulunursa hükmü ne olur?

SORU: Şayet dâru’l-harb olan bir ülkenin çöl/ova/kırsalında veya oradaki bir kimsenin mülkünde define veya maden (rikâz) bulunursa hükmü ne olur?

CEVAP: 

a) Dâru’l-harb olan bir ülkenin çöl/ova/kırsalında define veya maden (rikâz) bulunursa, bunların hepsi bulanındır. Bundan beşte bir verilmez. Bulan kişinin bu ülkeye pasaportla girmiş olup olmaması arasında bir fark yoktur. Ancak dâru’l-harb olan bir ülkeye silahlı bir gurup gider de kâfirlerin maden ve definelerinden kahren alırsa, o takdirde beşte bir vermesi gerekir, zira bu ganimettir…

b) Şayet Müslüman bir kimse defineyi, onların ülkesinde, lakin bir kimsenin mülkü olan bir arazide bulursa bakılır; eğer o ülkeye pasaportla girmişse, muahedeye/antlaşmaya ğadr/ihanet etmiş olmamak için, bulduğunun tamamını arazi sahibine vermesi gerekir. Eğer bulduğunu arazi sahibine iade etmezse, ona (yani rikâz’a) haram olarak malik olmuş olur ve bundan kurtulmasının yolu da onu sadaka olarak vermesidir. Satarsa, bu kimse için malın üzerinde mülkiyet bulunduğundan alış-veriş sahihi olur, lakin bu mal müşteriye helal olmaz…

Pasaportla girmemişse, bulduğunun hepsi kendisinindir, defineyi geri iade etmesi gerekmez ve bundan beşte bir alınmaz… (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)