SORU: Cenaze namazı nasıl kılınır? Cenaze duası nedir? Cenaze namazında saflar nasıl olmalıdır?
CEVAP:
Cenaze üzerine namaz kılmak istediklerinde, imam cenazenin göğsü hizasında, insanlarda arkasında ayakta durur ve imam insanları üç saf[1] olacak şekilde taksim eder. Bu halde imam tekbir alır ve keza imama uyanlar da tekbir alırlar, Allah Teâlâ’ya senâda bulunup O’na hamd ederler ve şayet dilerlerse “sübhâneke’l-lâhümme” duasını sonuna kadar okurlar. Sonra ikinci defa tekbir alırlar ve Nebî (s.a.v)’e salavat getirirler. Sonra üçüncü defa tekbir alırlar ve ardından ölüye ve Müslümanların dirilerine ve ölülerine dua ederler. Sonra dördüncü defa tekbir alırlar ve ardından selam verirler[2]… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] Malik b. Hübeyre (r.a)’den rivayetle, demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir Müslüman (kimse) ölür de, üzerine Müslümanlardan (oluşan) üç saf (cemaat) namaz kılarsa (bu namaz, Müslüman ölüye Allah’ın cennetini ve affını) vacip kılar…” (Ravi Mersed b. Abdullah el-Yezenî rivayetine devamla) dedi ki; Mâlik (b. Hubeyre) cenaze için (namaz kılmaya gelen) halkı az bulduğu zaman -bu hadisten dolayı- onları üç safa bölerdi… (Ebû Dâvûd, Cenâiz)
[2] Hafs b. Ğıyâs, Eş’as’dan o da eş-Şa’bî’den rivayetle demiştir ki: “Birinci tekbirde, Allah Teâlâ’ya hamd ve O’na senâ ile başlanır, ikinci (tekbirde) Nebî (s.a.v)’e salât, üçüncü (tekbirde) ölü üçün dua, dördüncü (tekbir) ise selam vermek içindir…” (İbn-i Ebî Şeybe, Cenâiz)
“(Dördüncü tekbirden sonra) dua etmeksizin selam vermek zâhir mezheptir. Bazıları, “Allâhümme Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten” duasını bir takımları da “Rabbenâ lâ tüzi’ kulûbenâ”’yı okuması lâzım geldiğini söylemişlerdir. Sükût ile dua arasında muhayyer kalacağını söyleyenler de olmuştur.” “(İmam) cenazeyi ve cemaatı niyet ederek iki tarafa selam verir.” “Her iki selamda, namazın sıfatı bâbında anlattığımız şekilde niyet eder. Hafaza meleklerini dahi niyet eder.” (Hâşiyetü İbn-i Âbidîn, Cenaze Namazı Bahsi)
Erkekler için olan sîgasıyla cenaze namazı duasının bir metni aşağıda geldiği gibidir;
اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِحَيِّناَ وَمَيِّتِناَ وَشاَهِدِناَ وَغاَئِبِناَ وَذَكَرِناَ وَأُنْثاَناَ وَصَغِيرِناَ وَكَبِيرِناَ . اَللَّهُمَّ مَنْ أَحْيَيْتَهُ مِنّاَ فَأَحْيِهِ عَلىَ الْإِسْلاَمِ وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِنَّا فَتَوَفَّهُ عَلىَ اْلإِيماَنِ . وَخُصَّ هَذَا الْمَيِّتَ بِالرَّوْحِ وَالرّاَحَةِ وَالْمَغْفِرَةِ وَالّرِضْواَنِ. اَللَّهُمَّ إِنْ كاَنَ مُحْسِناً فَزِدْ فِي إِحْساَنِهِ . وِإْن كاَنَ مُسِيئاً فَتَجاَوَزْ عَنْهُ . وَلَقِّهِ اْلأَََمْنَ وَاْلبُشْرَى وَالْكَرَامَةَ وَالزُّلْفَى . بِرَحْمَتِكَ ياَ أَرْحَمَ الرّاَحمِيِنَ.
Anlamı: Allah’ım! Dirimizi, ölümüzü, burada bulunanlarımızı bulunmayanlarımızı, erkeğimizi kadınımızı, küçüğümüzü, büyüğümüzü mağfiret buyur, bağışla. Allah’ım! Aramızdan yaşatacaklarını İslâm üzere yaşat, öldüreceklerini iman üzere öldür. (Hassaten) şurada (duran) ölüye, kolaylık, rahatlık, mağfiret ve rıdvanı ver. Bu kişi iyi bir kimse idiyse sen onun iyiliğini artır, eğer kötü (davranmış) günahkâr bir kimse idiyse sen rahmet ve merhametinle onları affet (görmezden gel). Ona, emniyet, müjde, ikram ve yakınlık ile mukabele et. (Bunları) rahmetinle (ver), Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan (Allah’ım).