Bir kimse, zekât almaya müstahak olan bir kişiye, kalbinden zekât vermeye niyet ederek, “şu parayı sana hibe ettim” veya geri almama kastıyla “bu parayı sana borç yahut ödünç olarak verdim” derse, zekâtı eda etmiş olur mu? Kişi, zekâtını ayırır da zekât almayı hak eden bir kişi buldukça ayırdığı bu miktardan ona vermeye niyet ederse zekât geçerli olur mu?

SORU: Zekât verirken niyet şart mıdır? Bir kimse, zekât almaya müstahak olan bir kişiye, kalbinden zekât vermeye niyet ederek, “şu parayı sana hibe ettim” veya geri almama kastıyla “bu parayı sana borç yahut ödünç olarak verdim” derse, zekâtı eda etmiş olur mu? Kişi, zekâtını ayırır da zekât almayı hak eden bir kişi buldukça ayırdığı bu miktardan ona vermeye niyet ederse zekât geçerli olur mu?

CEVAP:

Niyet zekâtın edasının sıhhati için şarttır… Bir kimse, zekât almaya müstahak olan bir kişiye, kalbinden zekât vermeye niyet ederek, “Şu parayı sana hibe ettim” veya geri almama kastıyla “Bu parayı sana borç yahut ödünç olarak verdim” derse, zekâtı eda etmiş olur, zira niyette itibar kalbedir lisana değil…

Kişi, senenin sonunda malını hesaplar da farz kılınan miktarı ayırır ve zekât almayı hak eden bir kişi buldukça da ayırdığı bu miktardan ona vermeye niyet ederse, işte bu niyet aynı şekilde eda da yani zekât vermede de muteberdir. Her ne zaman bir fakir veya miskin gelip de ayrılan bu maldan ona verdiğinde bununla zekâtı eda etmiş olur, velev ki zekât almayı hak eden bu kişiye zekâtı verirken zekâta niyet etmeyi aklına getirmese bile… (İbn-i Âbidîn, Kudûrî, Nûru’l-Îzâh, Hidâye ve Cezîrî -dört mezhebe göre- İslâm Fıkhı)