Bey-i vefâ ile satılan malın parasının üzerinden bir sene geçerse zekâtını kimin vermesi gerekir?

SORU: Bey-i vefâ ile satılan malın parasının üzerinden bir sene geçerse zekâtını kimin vermesi gerekir?

CEVAP:

Bey-i vefâ ile satılan malın parası bir sene bekletilirse, zekâtını müşterinin vermesi gerekir. Çünkü müşteri, (para kendisinin olmakla birlikte bu) parayı, satıcının yanında bırakılmış bir mal sayar. Ayrıca bey-i vefâ, rehin (ipotek) mesabesindedir. Binaenaleyh (malın) parası, satıcının üzerinde borç olmuş olur (ve borcun zekâtını da alacaklı yani müşteri verir).

Ulemadan; “bey-i vefâ ile satılan malın zekâtını satıcının vermesi gerekir, zira para onun mülküdür” diyen de olmuştur.

Keza, “bey-i vefâ ile satılan malın zekâtını satıcı ve müşterinin ikisi de vermesi gerekir” diyen de vardır. (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)

(İbn-i Âbidîn’de, Bey’u’l-İyne Bahsinde anlatıldığına göre “bey-i vefâ”; parayı geri verdiği zaman malı iade etme şartı ile yapılan bir alış-veriş şeklidir. Satıcı, müşteriye satış esnasında; “ben sana bu malı, (zimmetimde) sana ait olan borcuma karşılık sattım. Ancak borcumu ne zaman ödeyecek olursam o mal yine benimdir” veya “bu malı, sana parasını geri getirdiğim takdirde tekrar bana satman şartıyla sattım” diyecek olursa, buna “bey’u bi’l-vefâ” denir. Bu akde, satıcı parayı iade ettiği zaman müşterinin de malı iade etmesine dair bir söz vermesi söz konu olduğu için, “bey’u’l-vefâ yani vefa yoluyla satış akdi” denmiştir.)