95. Menkıbe… Âriflerin Tacı Ebû Vefâ’nın Hz. Pîr’i meclisten üç defa çıkarttırması ve bunu yapmasının hikmeti

DOKSAN BEŞİNCİ MENKIBE

(Âriflerin Tacı Ebû Vefâ’nın Hz. Pîr’i Meclisten Üç Defa Çıkarttırması ve Bunu Yapmasının Hikmeti)

Celil, büyük Şeyhler Ebû Hasan Ali b. Hîtî ve Şeyh Mâcid Kürdî’den rivayetle, dediler ki:

– Âriflerin Tacı Ebû Vefâ (r.a) bir gün kürsüde insanlara konuşuyordu. Bağdat’a gelişinin ilk (zamanlarında ve) o gün henüz genç olan Şeyh Abdulkadir (onun) meclisine giriverdi. Birden Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ) sözünü kesti ve Şeyh Abdulkadir’in dışarı çıkartılmasını emretti ve çıkarıldı.

Sonra Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ) konuşmasına (devam etti). Şeyh Abdulkadir (tekrar) meclise girdi. Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ tekrar) sözünü kesti ve Şeyh Abdulkadir’in çıkartılmasını emretti ve çıkarıldı.

Sonra Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ) konuşmasına (devam etti). Şeyh Abdulkadir üçüncü defa (meclise) girdi. Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ kürsüden) indi, onu kucakladı ve gözlerinin ortasından öptü ve;

– Ey Bağdat ahalisi! Allah’ın velîsi için (ayağa) kalkın. Ben onu hor görüp (aşağılamak) için dışarı çıkarılmasını emretmedim. Lakin onu tanıyıp (bilesiniz) diye (çıkarılmasını emrettim). (Hak) Mabud’un izzetine (andolsun ki), başının üstünde uzantıları (kolları) şarka ve garba ulaşan sancaklar vardır, dedi. Sonra ona:

– Ey Abdulkadir! Şu an zaman bizimdir (fakat) senin olacaktır! Ey Abdulkadir! Her horoz öter ve susar ancak senin horozun müstesna, o kıyamete kadar ötecek, dedi. (Sonra)  ona seccadesini, gömleğini, tesbihini, çanağını ve bastonunu verdi.

Bunun üzerine ona:

– Ondan biat (ders) al, denildi. (Şeyh Abdulkadir de):

– Onun habibi olan “Mahramî’ye”, dedi.

Ben derim ki: “(Adı geçen) Şeyh (Mahramî) onun elinden hırka giyecek olandır. O, Şeyh Ebû Said b. Ali Mahramî’dir. Onun hırka giyişinin senedini ve Şeyhlerini “Neşru Reyhan” adlı kitapta zikrettim.

(Ravi devamla) dedi ki:

– Meclis sona erip de Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ) kürsüden indiğinde, merdivenin sonuna oturdu, Şeyh Abdulkadir’in elinden tuttu ve ona:

– Ey Abdulkadir! Senin bir zamanın var ki o zaman geldiğinde bu ihtiyarı da hatırla, dedi ve kızının evinde Vefât etti.

Şeyh Ömer Bezzâr dedi ki:

– Âriflerin Tacı (Ebû Vefâ)’nın Şeyh Abdulkadir’e verdiği tesbihi, (Şeyh Abdulkadir) yere koyduğunda tane tane olur ve dönerdi. (Şeyh Abdulkadir) Vefât ettiğinde (tesbih) şalvarının cebinde bulundu ve ondan sonra (tesbihi) Şeyh Ali b. Hîtî, ondan sonra da Şeyh Muhammed b. Kâid aldı. Ona verdiği çanağa ise eliyle kim dokunsa (mutlaka) eli titrerdi…

(Hulâsatu’l-Mefâhir fî Menâkıbı’ş-Şeyh Abdulkâdir)