ALTINCI MENKIBE
(Hz. Pîr’in Felsefe ve Ruhaniyet İlimlerini Bir Kimsenin Sadrından Silmesi)
“Cerâde” diye bilinen -daha önce zikri geçen- Şeyh Muzaffer Mansur Mübarek, Vâsıtî’den rivayetle, dedi ki:
– Genç iken Şeyh Abdulkadir’in yanına girdim, yanımda da bazı felsefe ve ruhaniyet ilimlerine şamil bir kitap vardı. Kitabın içindekilerini sormadan ve kitabıma bakmadan önce bizzat bana:
– Ey Mansur, senin bu kitabın ne kötü arkadaştır. Kalk hemen onu yıka, dedi.
Bunun üzerine huzurundan kalkayım da kitabı eve fırlatıp atayım diye azmettim. Şeyhin korkusundan bundan sonra bir daha o kitabı taşımayayım (diye niyetlendim). Ancak o kitaba olan sevgimden nefsim onu yıkamama izin vermedi. Zihnime o kitabın bazı meseleleri ve ahkâmı takılı kalmıştı. Bu niyetle gitmek için kalkmak istedim. Şeyh bana acayibine gitmiş gibi baktı. Bunun üzerine ben de yerimden kalkamadım. Ayaklarından bukağılanmış kimse gibiydim. (Şeyh) bana:
– Kitabını bana ver, dedi.
Kitabı (verirken) açtım, birde baktım ki içinde bir tek harf bile yazılı olmayan bembeyaz bir kâğıt. Böylece kitabı ona verdim sayfalarına derince baktı ve;
– Bu Muhammed b. Darîs’in “Fazâilü’l-Kur’ân” kitabı, dedi ve bana verdi.
Bir de baktım ki (felsefe kitabım) en güzel bir hat ile yazılmış Muhammed b. Darîs’in “Fazâilü’l-Kur’ân” kitabı olmuş. Şeyh bana:
– Kalbinde olmayan bir şeyi dilin ile söylediğinden dolayı tövbe etmez misin? Dedi.
– Evet, Efendim, dedim.
Sonra (gitmek üzere) kalktım, bir de baktım ki ruhaniyet ahkâmına ve felsefe meselelerine dair ezberlediklerimin hepsi bana unutturulmuş ve içimden silinmişti. Sanki şimdiye kadar (bu ilimler) içime hiç girmemişti…
(Hulâsatu’l-Mefâhir fî Menâkıbı’ş-Şeyh Abdulkâdir)